Side'ye kısa bir mesafede bulunan Köprülü Kanyon da keşfedilmesi gereken bir doğa harikasıdır. 22,5 kilometre uzunluğunda olan bu dramatik kanyon, doğa severler için bir cennettir. 400 metreye kadar yükselen kayalıklar ve derin vadiler, büyüleyici bir manzara sunar.

Side bölgesi, Türkiye'nin güney sahilinde bulunan ve tarih, kültür ve doğa güzelliklerinin eşsiz bir birleşimini sunan bir bölgedir. Antalya ilinde yer alan bu popüler destinasyon, antik kalıntılardan nefes kesici doğal manzaralara kadar birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Side, her türlü gezgine hitap eden çeşitli yerler sunarak hem tarih meraklıları hem de doğa severler için mükemmel bir tatil noktasıdır.

Side Antik Kenti, bölgenin en dikkat çekici cazibe merkezlerinden biridir ve misafirlere geçmişe dair büyüleyici bir bakış sunar. Şehir merkezinden sadece kısa bir mesafede bulunan bu olağanüstü arkeolojik alan, MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. Bir zamanlar antik Pamfilya'nın önemli bir liman kenti olan Side, özellikle Roma döneminde büyük bir zenginlik yaşamıştır. Ziyaretçiler, Roma döneminin ihtişamını yansıtan amfitiyatro, Roma hamamları, monumental şehir kapıları ve Apollo Tapınağı gibi iyi korunmuş kalıntıları keşfedebilirler. Apollo Tapınağı, MS 2. yüzyıldan kalma önemli bir yapıdır ve denize bakan tepeye konumlanmıştır. Efsaneye göre bu tapınak, Roma’nın ünlü lideri Mark Antonyus tarafından Cleopatra’ya bir aşk hediyesi olarak yapılmıştır. Tapınağın beş Corinthian sütunu, Akdeniz manzarası karşısında hala dimdik ayakta durarak etkileyici bir siluet oluşturur.

 

Doğa severler, Side çevresindeki etkileyici manzaralarla büyüleneceklerdir. Side Antik Kenti'ne sadece 9 kilometre uzaklıkta yer alan Manavgat Şelalesi, bölgedeki en pitoresk doğal alanlardan biridir.

Manavgat Nehri üzerinde yer alan bu geniş, düşük dökülen şelale, rahatlamak için mükemmel bir yerdir. Ziyaretçiler, serin sularında yüzebilir, şelalenin etrafında piknik yapabilir veya nehirde tekne turu yapabilirler. Burası doğa ile iç içe bir gün geçirmek için ideal bir yerdir.

Side'ye kısa bir mesafede bulunan Köprülü Kanyon da keşfedilmesi gereken bir doğa harikasıdır. 22,5 kilometre uzunluğunda olan bu dramatik kanyon, doğa severler için bir cennettir. 400 metreye kadar yükselen kayalıklar ve derin vadiler, büyüleyici bir manzara sunar. Kanyon, Köprücay Nehri tarafından şekillendirilmiştir ve etkileyici doğa yürüyüşleri ve rafting gibi heyecan verici açık hava etkinlikleri için mükemmel bir mekandır. Hem macera arayanlar hem de sadece doğal güzellikleri görmek isteyenler için Köprülü Kanyon eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Bölgenin tarihi yönlerine ilgi duyanlar için Side Müzesi, kentin geçmişine dair daha fazla bilgi edinmek için harika bir fırsat sunar.

5. yüzyıldan kalma bir Roma hamamı kompleksine yerleştirilen müze, Side’ın Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait birçok eseri sergilemektedir. Ziyaretçiler, eski silahlar, heykeller, mozaikler ve mezar taşları gibi eserleri inceleyerek kentin zengin tarihini daha yakından keşfedebilirler. Müze, hem tarihi hem de mimari açıdan etkileyici bir deneyim sunmaktadır.

Bir başka tarihi mekan ise Aspendos Köprüsü’dür ve bu köprü Side’ye yaklaşık 27 kilometre uzaklıktadır. İlk olarak MS 4. yüzyılda Roma döneminde inşa edilen bu köprü, daha sonra 13. yüzyılda Selçuklu Türkleri tarafından yeniden inşa edilmiştir. Selçuklu dönemi mühendisliğini, Roma döneminden kalan taşlarla birleştirerek tarihin izlerini taşır. Bugün, Aspendos Köprüsü, eski Roma mühendisliği ile Selçuklu ustalığının muazzam bir birleşimidir.

Side ve çevresindeki bu tarihi ve doğal güzellikler, her yaştan ziyaretçiye hitap eden unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Antik kalıntılar ve tapınaklar gibi tarihi zenginliklerden, Manavgat Şelalesi ve Köprülü Kanyon gibi doğal harikalara kadar her şey Side’de sizi bekliyor. Hem tarihe ilgi duyanlar hem de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için Side, keşfetmeye değer bir yerdir. Bu eşsiz bölge, her tür gezgine unutulmaz bir deneyim vaat etmektedir.